15 Aralık 2014 Pazartesi

RÜYA GÖRMEK İSTİYORSANIZ...


Merhaba sevgili okurlar,
Asırlardır insanoğlunda merak uyandıran ve birçok araştırmanın konusu olan uykunun nedeni ve mekanizması tam olarak bilinmese de, bu konuda son yıllarda önemli aşamalar kaydedildi. Uyku üzerinde yapılan çalışmalar uykunun çeşitli evrelerden oluştuğunu gösteriyor.Uyku,kişinin çeşitli uyaranlarla uyandırılabileceği bilinçsizlik durumu olarak tanımlanmaktadır.
Kişi her gece birbirini takip eden iki farklı uyku aşaması yaşar.Biri beyin dalgalarının çok güçlü ve çok düşük frekanslı olması nedeniyle yavaş dalga uykusu,diğeri uykuda olmasına rağmen kişinin gözlerde hızlı hareketler oluşturması nedeniyle Rapid-Eye-Movement yani REM uykusu olarak tanımlanır.Her gece uyunan uykunun büyük bölümü yavaş dalga uykusudur ve kişinin saatlerce uyanık kalmasından sonraki ilk saat dilimindeki derin ve dinlendirici tiptedir.Diğer taraftan,REM uykusu genç erişkinlerde uyku süresinin %25 ini kaplayan dönemler şeklinde açığa çıkar.Bu dönemler normalde her 90 dakikada bir tekrarlanır.Bu uyku tipi sakin olmamakla beraber genellikle canlı düşlerle bağlantılıdır.
Kişi çok uykulu ise,REM uyku dilimler kısadır hatta görülmez.Aksine kişi gece boyunca gittikçe dinlendiği için REM uyku dilimleri uzar.REM uykusunun bazı önemli özellikleri vardır;
1-   Genellikle aktif düş görme ve aktif kas hareketleriyle birlikte görülür.
2-   Kişi yavaş dalga uykusuna göre duyusal uyaranlarla daha zor uyanır.Diğer yandan kişi sabahları genellikle yavaş dalga uykusu değil REM uykusu sonrasında kendiliğinden uyanır.
3-   Omurilik kas kontrol alanlarının güçlü biçimde baskılandığını görecek şekilde tüm vücutta kas tonusu son derece azalmıştır.
4-   Kalp ve solunum hızı düş görme durumu için özgün bir biçimde düzensizleşir.
5-   Periferik kasların aşırı baskılanmasına karşın düzensiz kas hareketleri oluşur.
6-   Beyin REM uykusunda oldukça aktiftir ve toplam beyin metabolizmasında %20 ölçüsünde artış görülebilir.EEG de uyanıklıkta oluşanlar benzer beyin dalgaları içerir.Bu uyku şekli,kişinin beyindeki yüksek etkinliğe rağmen uyuması bir paradoks olması nedeniyle,paradoks uyku olarak adlandırılır.
Yavaş dalga uykusunun belli dönemler REM uykusuyla bölünme nedenleri anlaşılamamıştır.Ancak araştırmalar asetilkolin etkisini taklit eden ilaçların REM uykusunun ortaya çıkış etkisini artırdığını göstermektedir.Bu yüzden üst beyin sapı retiküler formasyonundaki asetilkolin salgılayan büyük nöronların yaygın lifleriyle beynin büyük kısmını aktive ettiği düşünülmüştür.Bu durum,REM uykusunda beynin belli bölgelerindeki aşırı aktiviteyi kuramsal olarak açıklamaktadır.Ancak yine de sinyaller beyinde uyanıklık durumuna özgün olan normal bilinci oluşturmaya neden olacak şekilde yönlendirilmemektedir.
Kesintisiz ve kaliteli bir uyku sağlığımız için oldukça önemli.İyi bir uyku için, yatağın konforu çok önemlidir; bu nedenle yatak ve yastık kişiye özel olmalıdır.Uyumadan önce dinlendirici, yormayan ve hafif bir kitap okunabilir. İlk 15 dakika içinde uykuya dalınamazsa; yataktan çıkıp başka bir odaya giderek hafif bir kitap okunabilir. Uyku gelinceye kadar yatağa gidilmemelidir.Ayrıca uyku esnasında kafaya takılan sorunları yatmadan bir günlüğe çözümleri ile birlikte not etmek rahat uyutur.Bazı gevşeme teknikleri denenebilir.
Haftanın belli günlerinde yapılan yürüyüş, koşma, tenis veya yüzme gibi sportif faaliyetler, kişiyi derin ve kaliteli bir uykuya hazırlar. Yatak odası uyumak ve cinsellik dışında; yani oturma odası, çalışma odası gibi başka faaliyetler için kullanılmamalıdır. Bilgisayar ve televizyon yatak odasında bulunmamalıdır.
Yatak odası sessiz ve karanlık olmalıdır. Ses çıkaran saat ve cep telefonu gibi aletleri yanımızda bulunmamalıdır.
Yatağa geçmeden önce aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerekir. Bu durum midede hazımsızlığa neden olarak uykunun kaçmasına yol açabilir. Akşam yemekleri; uyku saatlerinden en az birkaç saat önce ve hafif olmalıdır.Yatmadan önce alınan alkol her ne kadar uykuya dalış süresini kısaltıyor gibi görünse de; gece içinde sık uyanmalara neden olur. Derin uykuda kalma süresini kısaltarak uykunun kalitesini bozar.
Uykusuzluk çekenler; ertesi gün de aynı şikayetin sürmemesi için gündüz şekerleme yapmamalıdır. Özellikle saat 14.00'ten sonra ve akşam yemeği sonrası uyuklamaktan uzak durmalılar.Herkese iyi uykular,tatlı rüyalar dilerim.
Sağlıklı ve sağlıkla kalın



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder