27 Kasım 2014 Perşembe

AVLANAN GÖZLER…


Merhaba sevgili okurlar,
Kuşların keskin ve net bir görüşe sahip olduğu bilinen bir gerçek.Bunların en yaygın olanı  ise şahinlerdir.Saatte 200 mil (yaklaşık 320 km) hızla dalış yapabilen bu kuşların gözleri süratli hareketleri ile uyum sağlayacak şekildedir. Bu gözler yüksek bir çözünürlük kabiliyetine ve süratli hareketlerine uyum sağlayan hızlı düzeltme yapabilme yeteneğine sahiptir. Şahinlerin görüşleri de oldukça keskindir. Bu kuşların gözlerinde milimetre kare başına bir milyon fotoreseptör bulunur. Bu bugünün video kameralarında kullanılan CCD görüntü algılayıcılarına göre çok daha yüksek bir yoğunluktur. Nitekim insanların 6 metreye kadar görme yeteneği olmasına rağmen şahinlerin görme yeteneği 48 metreye kadar varır. Yani şahinlerin insan gözüne oranla sekiz 8 kat daha fazla çözünürlüğe sahip gözleri vardır. Şahinler görüş özellikleri bakımından kartallara benzerler. Onlar da uzak mesafelerdeki avlarını rahatlıkla görürler ve hedef saptırmadan onları kolaylıkla yakalayabilirler.
Kuşlar kadar keskin ve net göremesek de biz insanlarda da muazzam bir mekanizma bulunmaktadır.Kuramsal olarak uzak bir noktasal kaynaktan gelen ışık retina üzerinde odaklandığı zaman sonsuz küçüklükte olmaktadır.Ancak gözün mercek sistemi asla kusursuz olmadığından , gözün optik sisteminin en yüksek çözünürlükte dahi böyle bir retinanın alanının 11 mikrometrelik bir çapı olur.Bu alan merkezinde en parlak haldeyken,kenarlara doğru giderek artan şekilde gölgeli hale gelir.
Retinanın görmenin en iyi olduğu merkezinde  bulunan fovea bölgesindeki koni hücrelerinin ortalama çapı 1.5 mikrometre civarındadır.Bu büyüklük ışık noktasının alanının 1/7 si kadardır.Ayrıca,ışık noktasının alanı parlak bir merkeze ve gölgeli kenarlara sahip olan kişi,retina üzerinde merkezleri 2 mikrometre kadar ayrı düşen iki noktayı ayırt edebilir.Bu mesafe, foveadaki bir koni hücresinin genişliğinden sadece biraz daha fazladır.
İnsan gözünün iki noktasal ışık kaynağını ayırt etmek için normal görme keskinliği yaklaşık olarak 25 saniyelik açıdır.Yani, iki ayrı noktadan gelerek göze çarpan ışık ışınları arasındaki açı en az 25 saniye ise ,bir nokta yerine iki nokta olarak algılanabilir.Bu durum,normal görme keskinliğine sahip bir kişinin 10 metre uzaklıktaki iki noktasal kaynağa bakarken bu noktaları birbirinden ayırt edebilmesi için noktaların 1.5 ile 2 milimetre uzaklıkta olması gerektiği anlamına gelir.
Foveanın çapı 0.5 milimetreden daha küçüktür.Buna göre, en ileri düzeyde görme keskinliği tüm görme alanının sadece 2 dereceden daha küçük bir bölgesinde gerçekleşir.Foveanın dışında görme keskinliği giderek daha da zayıflar ve perifere ulaşınca 10 kattan fazla azalır.Bunun nedeni,retinanın fovea dışındaki çevre kısımlarına gittikçe her optik sinir lifi ile giderek daha fazla sayıda koni ve basil hücresinin bağlantı yapmasıdır.
Bir kişi uzaklığı üç farklı şekilde algılar.Bilinen nesnelerin görüntülerinin retina üzerindeki boyutları,hareket eden paralaks olgusu,stereopsis olgusu.Derinlik algısı olarak da nitelenen uzaklığın belirlenmesi bu üç duruma bağlıdır.Kişi başka bir kişinin 1.83 metre boyunda olduğunu biliyorsa,bu kişinin ne kadar uzaklıkta olduğunu basitçe retina üzerindeki görüntüsünden saptayabilir.Kişi bilinçli olarak boyut hakkında düşünmez ama beyin ,nesnelerin boyutları bilindiğinde görüntü boyundan otomatik olarak hesaplamayı öğrenmiştir.
Hareket eden paralaks olgusuna göre ise,bir kişi gözleri tamamen hareketsiz olarak uzağa bakarsa hareket eden paralaks algılanmaz,ama kişi başını bir yandan diğer yana hareket ettirirse yakındaki nesnelerin görüntüleri hızla retina üzerinde hareket ederken uzaktaki nesnelerin görüntüleri neredeyse tamamen sabit kalır.Bu yöntemle,saece tek bir göz kullanılarak kişi nesnelerin göreceli uzaklıklarını söyleyebilmektedir.
Stereopsis olgusunda ise, bir göz diğerinden 5 cm daha uzakta olduğu için her bir retinadaki görüntüler birbirinden farklıdır.Yuvarlak bir cisim ile bir karenin görüntüleri gözden farklı uzaklıklarda olduğundan retinada yer değiştirmiş durumdadır.Bu mekanizma her iki göz kullanıldığı zaman var olan bir paralaks sağlar.Binoküler paralaks yakındaki nesnelerin göreceli uzaklıklarının belirlenmesi yeteneği açısından tek gözü olan insanlara göre önemli bir üstünlüktür.15-60 metrenin ötesindeki uzaklıklarda stereopsis kullanışsız hale gelmektedir.
Görüldüğü gibi insan gözü de diğer organları gibi oldukça karmaşık ve bir o kadar da muazzam bir yapıdadır.Bu muazzam yapının muhafaza edilmesi için mutlaka her sene göz muayenesinden geçilmesi gerekmektedir.Avınızı kaçırmak istemiyorsanız gözlerinize iyi bakınız.
Sağlıklı ve sağlıkla kalın






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder