21 Ağustos 2017 Pazartesi

GÜVERCİN GÖĞÜS FİZİKSEL KAPASİTEYİ DÜŞÜRÜYOR !!!



 
Pektus karinatum, sternumun öne çıkıklığıdır. Pektus ekskavatumdan sonra ikinci sıklıkta görülen göğüs duvarı deformitesidir. Boston Çocuk Hastanesi, tüm göğüs duvarı deformitelerinde karinatumun sıklığını %16,7 olarak bildirmiştir. Erkeklerde daha sıktır(4/1). Değişik formlarda görülebilmektedir .
Bu yapı bozuklukları aynı hastada karma tipte de (%6.8) görülebilir; pectus excavatum (kunduracı göğsü) ve pectus carinatum (güvercin göğsü) birlikte görülebilirler. Kıkırdak kaburgaların (kaburga iki kısımdan oluşur: kemik kaburga ve kıkırdak kaburga), bir tarafta içe çöküklüğü, diğer tarafta dışa çıkıklığı ve iman tahtasının dönmesinden oluşabilir. Bu yapı bozukluğunun, en sık görülen klinik görünümü iman tahtasının kendisinin dışa çıkıklığı ve alt kaburga kıkırdaklarının simetrik olarak dışa çıkıklığıdır. Nadiren de sadece üst kısımda (kondromanubrium) yapı bozukluğu görülebilir. Burada, üst kaburga kıkırdakları tutulur ve iman tahtasının kendisi nispi olarak çökmüş durumdadır.
BELİRTİLER
Kalp akciğer etkileri;

Genellikle pectus carinatumla doğrudan ilişkili bir kalp akciğer bozukluğu yoktur. Bazı bilimsel yayınlarda, pectus carinatumda, pectus excavatumdan daha fazla akciğer şikâyetleri olduğu bildirilmiştir. Nefes darlığı, hızlı soluk alıp verme, akciğerin kapasitesinin azalmasına bağlı zaman içerisinde anfizem (akciğer doku harabiyeti) ve enfeksiyon (zatürre vb) gelişebilir. 
Bazı yayınlarda da iman tahtasında erken kapanma olan pectus carinatumlu çocuklarda, %20 oranında, doğumsal kalp hastalığı bildirmiştir. 

Sonuç olarak pectus carinatum, çoğu vakada şikâyete neden olmasa da, kalpte ritm problemi ve kalp kasının kasılmasında azalma meydana getirebilir. Uzun dönemde akciğerlerin yeterince genişlemesini engelleyerek (göğüs kafesindeki sertlik nedeniyle – rijidite) solunum kapasitesinde azalma, nefes darlığı, hızlı soluma ve akciğerde iltihaplanmaya neden olabilir.

Yine de pectus carinatum onarımı için göz önünde tutulması gereken tek kriter yapı bozukluğunun şiddetidir. Hastalar, çıkıntılı bölgelerinin sık sık çarpmaları sonucu olarak, çıkıntı bölgesindeki duyarlılıktan yakınabilir. Fiziksel kapasitede (efor kapasitesinde) azalma da görülebilir.
KORSE KULLANIMI
·         Ortotik korse, “sürekli ön-arka sternal kompresyon (iman tahtasına baskı kompresyon) uygular.
·         14-16 saat günlük uygulanır; Lineer büyüme tamamlanana kadar ya da en az 2 yıl süreyle uygulanmalıdır.
·         %90 tedaviye uyum gösterilmiştir.
·         Komplikasyon gözlenmemiştir.
·         Cerrahi tedavide başarılı olunamayan olgularda da kullanılabilir.
·         Dinamik Kompresyon Korsesi, düzeltme için 7.5 psi’dan daha fazla kompresyon ihtiyacı duyan genç hastalarda iyi bir alternatif değildir.
CERRAHİ TEDAVİ
- Endoskopik (kapalı ameliyatla) olarak kaburga kıkırdaklarının çıkarılması ve birlikte iman tahtasına kesi uygulanması. 
- Açık cerrahi ameliyat; Fonkalsrud (2008), Matos (1997) ve Shamberger (1987) tarafından birçok teknik tanımlanmıştır.
- Minimal İnvaziv Cerrahi – ABRAMSON AMELİYATI; İman tahtasının önünden ve kasların altından pectus barı, endoskopik olarak geçirilerek yerleştirilir. Çıkıntı yapan göğüs ön duvarı arkaya doğru bastırılarak göğüs ön duvarı normal pozisyona getirilerek pectus barı sabitlenir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder