28 Kasım 2015 Cumartesi

DOĞUŞTAN KALÇA ÇIKIĞI ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL !!!



Merhaba sevgili okurlar,
Çocuklarda sık görülen, erken anlaşılıp tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilen bir sağlık sorunu olan doğuştan kalça çıkığı (DKÇ); gelişimsel kalça yetersizliği, gelişimsel kalça çıkığı, doğumsal kalça çıkığı gibi farklı adlandırmalarla da anılmaktadır.
Eskiden bütün kalça çıkıklarının doğuştan itibaren var olduğu ve zaman içinde hastalığın ilerlediği düşünülürdü. Son çalışmalar ileri yaşlarda kalça çıkığı tanısı konan çocukların bir kısmının  doğum sonrası yapılan muayene ve standart ultrasonografik tetkik ile normal bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Günümüzde kabul edilen görüş; sonuçta kalça yetersizliği ile tedavi edilen bebeklerin kalçalarında direkt çıkık ile doğmamış olabildikleri  sadece top-yuva ekleminin sabitliğini sağlayan eklem kapsülünün gevşek olabildiği ve zamanla top yuvanın birbirinden değişik derecelerde uzaklaştığı şeklindedir. Bu nedenlerle DKÇ den DDH terimine geçiş yapılmıştır. 
Embriyonel gelişim bozukluğu durumunda, bebek doğduğunda uyluk kemiğinin başı tümüyle çıkıktır. Dolayısıyla bu tip kalça çıkığında belirgin klinik, ultrasonografik ve/ya da radyolojik belirtiler doğumdan hemen sonra tanı konmasına izin verir.
1) Elle muayenede uyluk kemiği başının belirgin biçimde yüksek olduğu saptanır.
2) Çıkık kalça tarafındaki bacak kısadır. Hasta sırtüstü yatarken bacakların birlikte bükülmesi kısalığı belirgin hale getirir; bu durumda dizlerin aynı düzlem üzerinde olup olmadığına bakılır.
 3) Daha kısa olan bacağın uyluk bölümünde pli adı verilen deri büklümleri ya da boğumları fazladır.
4) Çıkık tarafındaki kalçanın dışa doğru, yani uzaklaşma hareketi (abdüksiyon) sınırlanmıştır. Bu tip doğumsal kalça çıkığında Ortolani belirtisi her zaman olumsuzdur, yani uyluk kemiği başının oturma sesi duyulmaz. Radyolojik incelemede öncelikle uyluk kemiği başının leğen kemiğinden uzaklığı ve yüksekliği saptanır; aynı bulgu ultrasonografide de belirgindir. Bu tip doğumsal kalça çıkığının tedavisinde önce uyluk kemiği başını doğal yerine getirmek için sürekli ve ilerleyici çekme (traksiyon) yöntemine başvurulur. Ardından kemik normal yerinde tespit edilerek 3-4 ay süreyle abduksiyon durumunda alçıya alınır. Daha sonra da 6 ay süreyle bir ortopedik aygıt kullanılır.
Kalçanın sabit olmadığı “Ortolani manevrası” ile saptanabilir. Doğumdan hemen sonraki muayenede yapılan bu işlem 8 ve 30 gün sonra tekrarlanmalıdır. Kuşkulu ya da Ortolani belirtisi olumlu olgularda hasta ultrasonografi ile kontrol edilir ve daha sonra da belli aralıklarla muayeneye çağrılır. Tedavi çok basittir. Kalça 6 hafta süreyle ortopedik bir aygıtla abduksiyon konumunda tutulur. Aygıtın uyluk kemiği başına zarar vermemesi için yeterince yumuşak, aynı zamanda etkili olabilmesi için de büyük olması gerekir.
Tanı için öncelikle iyi bir muayene gerekir. Muayenesi normal olan bebeklerden risk grubu içinde olmayanlar klinik olarak ilk 3 ay her ay takip edilirler. Sonrasında doktor takibe devam edebilir veya sonlandırabilir. 

Ailede kalça çıkığı olan
 bacakların düz ve birbirine yapışık olarak gövdeye bitişik olduğu (breech) pozisyonunda anne karnında duran veya doğan(özellikle de ayakların omuz seviyesi üzerinde olduğu)  kız bebekler  ikizler  ilk bebekler  doğuştan boyun eğriliği(torticolis)olan bebeklerde risk daha fazladır. Bu nedenlerle risk grubundaki bebeklerin tamamına ultrasonografik taramada yapılmalıdır.
TEDAVİ
Yenidoğanlar; tanı koyulur koyulmaz DDH tedavisi için geliştirilmiş özel bandajlar(pelvik bandajı gibi) kullanılır. Çift ara bezi gibi açısal kontrolü olmayan yöntemler tedaviyi geciktirme, yeterli sonuç alamama gibi riskler taşır.
1-6 aylık bebekler; Çıkığın müdahale ile veya bandaj kullanımı ile yerine yerleştirilmesi ardından bandaj uygulaması ile devam edilir. Yerine yerleşmeyen veya bandaj içinde yerinde durmayan çıkıklarda genel anestezi altında yerine yerleştirme ardından alçı uygulaması yapılabilir.
6 – 12 ay; Genel anestezi ile kalça yerine konulduktan sonra kalçanın yerinde kaldığı açılara bağlı olarak bandaj veya alçı uygulanabilir. Anesteziye rağmen kalçanın yerine girmediği vakalarda operasyon gerekliliği olabilir. Operasyon sonrası alçı uygulanır.
1 yaş sonrası; Operasyon hemen tüm vakalarda (nadiren bir buçuk yaşına kadar kapalı yöntem başarılı olabilir. ) operasyon gereklidir. Yaş büyüdükçe çıkık ağırlaşacağı için operasyonların büyüklüğü artmaktadır. Operasyonlardan sonrası alçı uygulaması sona erdikten sora değişik cihazlar kullanılması gerekebilir. DDH tedavisi çocuk büyümesi bitene kadar davam eder. Kalçanın gelişiminin yetersiz olması durumunda operasyon gerekebilir. Uygun şekil ve yaşta uygulanan bandaj ve alçılar genellikle yürümenin biraz gecikmesi dışında komplikasyona neden olmaz. Her şeye rağmen nadiren bacakta büyüme hızında farklılık, cilt problemleri olabilir. Bu problemler tedavi bittikten sonra ortadan kalkar. Uygun tedavi edilmiş DDH'li çocuklar ileri yaşamlarında herhangi bir kısıtlama olmaksızın aktif yaşam sürebilirler.

Sağlıklı ve sağlıkla kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder