4 Kasım 2015 Çarşamba

KALIN BAĞIRSAKTA NELER OLUYOR !!!


Merhaba sevgili okurlar,

Günde yaklaşık olarak 1500 ml kadar besin maddesi   ileoçekal kapaktan kalın bağırsağa geçer.Bu besin maddesindeki( kimus ) su ve elektrolitlerin çoğu kolonda emilerek 100 ml den daha az sıvı dışkıyla beraber dışkıyla atılır.Yanı sıra iyonların hepsi absorbe olarak  yaklaşık 1-5 mEq sodyum ve klorür iyonu dışkıyla kaybedilir.Kalın bağırsaktaki emilimin çoğu kolonun üst yarısında gerçekleşir.Bu nedenle bu kısma absorbisyon kolonu denir.Oysa ki ; alt kolonun ilk işlevi depolama ile ilgilidir ve bu kısma depo kolonu denilir.

Kalın bağırsağın mukozası ,ince bağırsak gibi aktif sodyum emilimi yapar ve sodyum emiliminden ortaya çıkan elektriksel potansiyel de klorür emilimine yol açar.Kalın bağırsak epitelyum hücreleri arasındaki bağlantılar ince bağırsaktan çok daha sıktır.Bu şekilde , iyonlar bu sıkı bağlantılardan  geriye difüzyonunun önlenerek kalın bağırsak mukozasının sodyum iyonlarının ince bağırsağa kıyasla daha fazla emilimi gerçekleşir.Kısacası,daha büyük konsantrasyon gradyanına karşı emilim gerçekleşir.Bu ,aldosteron miktarı fazlaysa doğrudur,çünkü aldosteron sodyum taşıma kabiliyetini artırır.

Ek olarak,ince bağırsağın alt bölümüyle kalın bağırsak mukozasından bikarbonat iyonları salgılanır. Aynı anda  aynı miktarda klorür iyonları ile değişimli taşıma işlemi yardımıyla emilimi gerçekleşir.Bikarbonat kolondaki bakteriyel etkinin asit özellikli son ürünlerini nötralize etmeye yardımcı olur.

Sodyum ve klorür iyonlarının emilimi kalın bağırsak mukozasında ozmotik fark oluşturarak suyun da emilimine neden olur.

Kalın bağırsak günde yaklaşık olarak 5-8 ltlik bir sıvı ve elektrolit emebilir.İleoçekal kapak ve ya kalın bağırsak salınımı yoluyla , kalın bağırsağa giren total miktar, bu miktarı aşınca fazlalık dışkıda diyare olarak ortaya çıkar.Kolera veya diğer bakteriyel enfeksiyonların toksinleri sıklıkla terminal ileumdaki ( ince bağırsağın son bölümü ) kriptalar ve kalın bağırsaktan günde 10 lt ya da daha fazla sıvı salgısına yol açar.Bu da ölümcül olabilir.

Normalde absorbe edici kolonda çok sayıda bakteri,özellikle kolon basilleri bulunur.Bunlar az oranda selüloz sindirerek bu şekilde vücuda az da olsa kalori sağlarlar.Özellikle otla beslenen hayvanlarda bu çok önemlidir.

Bakteri etkinliği sonucu oluşan diğer maddeler K ve b12 vitamini,tiamin ,riboflavin ve çeşitli gazlar,kalın bağırsakta gaz oluşumuna katkıda bulunan,özellikle karbondioksit,hidrojen gazı ve metandır.K vitaminin önemi ayrıdır.Çünkü günlük olarak besinlerle alınan vitamin kan pıhtılaşması için yetersiz kalmaktadır.

Normalde dışkının dörtte üçü su ve dörtte biri katı maddeden oluşmaktadır.Katı maddeler arasında yaklaşık yüzde 30 ölü bakteri,10-20 yağ,10-20 inorganik madde,2-3 protein ve 30 kadar da sindirilmemiş kaba maddeler vardır.Ayrıca sindirim sıvılarında safra pigmenti gibi kuru içerik ve dökülmüş epitelyum hücreleri de vardır.Bilirübinden gelen sterkobilin ve ürobilin dışkının kahverengi olmasına yol açar.Kokusu ise,bakteri etkinliği ile oluşan ürünlere bağlıdır.Kişiden kişiye kolondaki bakteri florası ve yenilen besinlerin tipine göre bağlı olarak değişiklik gösterir.
Yediğimiz gıdalar bu yollardan geçerek dışkıya dönüşmektedir.O nedenle ne yediğimize dikkat edelim,bağırsaklarımızı ve metabolizmamızı yormayalım.

Sağlıklı ve sağlıkla kalın :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder