Merhaba sevgili okurlar,
Halk arasında yaygın bir kanı vardır. Bel fıtığından ameliyat olan bir daha düzelmez… Bel fıtığı ameliyatı kesin çözüm değildir…Bel fıtığı ameliyatı sonrası felç olunabilir…
Bel fıtığının oluşma sebebi kişilerin kendilerine özen göstermemeleridir. Evrende tekrarlamayan hiç hastalık yoktur. Tedavi edilen ve tekrarlamayan hiç bir hastalık söz konusu değildir. Bir hastalıktan korunmanın en baş yöntemi o hastalıktan korunmak için gerekenlerin yapılmasıdır.
Bel fıtığı ameliyatı olan bir kişinin kendisine özen göstermesi ve yaşam şeklini değiştirmesi esastır. Bel fıtığı cerrahisinin yapılma amacı cerrahiyle düzeltilebilecek sorunun varlığında söz konusudur. Yani bel fıtığı ameliyatı ‘’hadi ben ameliyat olayım bari ‘’ diyerek alınacak bir karara bağlı değildir. Bütün bel fıtıklarının ancak %1-5 i cerrahiye adaydır.
Bel fıtığı ameliyatı olan bir kişinin kendisine özen göstermesi ve yaşam şeklini değiştirmesi esastır. Bel fıtığı cerrahisinin yapılma amacı cerrahiyle düzeltilebilecek sorunun varlığında söz konusudur. Yani bel fıtığı ameliyatı ‘’hadi ben ameliyat olayım bari ‘’ diyerek alınacak bir karara bağlı değildir. Bütün bel fıtıklarının ancak %1-5 i cerrahiye adaydır.
İŞTE BEL FITIĞINDA AMELİYAT KARARI ALDIRAN 4 NEDEN :
- Hastanın bel fıtığından dolayı ayak ve bacaklarında ilerleyici kuvvet kaybı ile birlikte olan geçmeyen
ağrısı varsa,
- Bacak ve ayak reflekslerinde azalma varsa,
- Büyük tuvaletini, idrarını tutamıyorsa,
- Bel fıtığı teşhisinden sonra yaklaşık 2 ay süreyle tedavi seçenekleri denenip, yine de sonuç
alınamamışsa, cerrahi tedavi öneriliyor.
Gerçek bel fıtıklarının sadece yüzde 15´i cerrahi tedavi gerektiriyor. Yüzde 85´i ise tutucu tedavi dediğimiz, cerrahi olmayan tedavilerle geçebiliyor.
ağrısı varsa,
- Bacak ve ayak reflekslerinde azalma varsa,
- Büyük tuvaletini, idrarını tutamıyorsa,
- Bel fıtığı teşhisinden sonra yaklaşık 2 ay süreyle tedavi seçenekleri denenip, yine de sonuç
alınamamışsa, cerrahi tedavi öneriliyor.
Gerçek bel fıtıklarının sadece yüzde 15´i cerrahi tedavi gerektiriyor. Yüzde 85´i ise tutucu tedavi dediğimiz, cerrahi olmayan tedavilerle geçebiliyor.
CERRAHİ TEDAVİ
Yöntem, bacağa veya sinirlere basan diskin o kısmının çıkarması esasına dayanıyor. Bu çıkarma işlemini isterseniz açık ameliyatla yapın, isterseniz küçük bir kesiden
lazer uygulanarak yapın, uygulanan işlemler arasında çok büyük bir fark olmayacaktır. Yapılan işlem omurların üzerinde sinire ulaşmak için küçük bir pencere açıp, sinirin
üstüne basan kısmın çıkarılması ve sinirin bu konuda rahatlamasıdır. Bu işi yaparken yaygın olarak mikroskop ve mikro teknikler kullanılıyor.
Tekrarlama oranı yaklaşık yüzde 10´dur. Ameliyatta, genellikle sinire basan diskin oradaki parçası çıkarıldıktan sonra, geri kalan diskin yüzde 20´sinin çıkarılması hedefleniyor.
Amaç, tekrarlama oranını en aza indirmek. Tamamı çıkarılmaz, çünkü o zaman iki omur birbirine sürtmeye başlar ve düzen bozukluğu oluşur. Ameliyattan sonra ikinci yılın sonunda,
en fazla yüzde 10 tekrarlama oranı olduğu hastalara ameliyat öncesi anlatılıyor.
Başarı oranı doğru tanı ve doğru ameliyat ile yüzde 95´tir. Yüzde 5 oranında cerrahi komplikasyon riski vardır. Yüzde 1´den az ihtimalle; sinirlerin zarar görmesi,enfeksiyon, anesteziye bağlı komplikasyonlar oluşabiliyor.
lazer uygulanarak yapın, uygulanan işlemler arasında çok büyük bir fark olmayacaktır. Yapılan işlem omurların üzerinde sinire ulaşmak için küçük bir pencere açıp, sinirin
üstüne basan kısmın çıkarılması ve sinirin bu konuda rahatlamasıdır. Bu işi yaparken yaygın olarak mikroskop ve mikro teknikler kullanılıyor.
Tekrarlama oranı yaklaşık yüzde 10´dur. Ameliyatta, genellikle sinire basan diskin oradaki parçası çıkarıldıktan sonra, geri kalan diskin yüzde 20´sinin çıkarılması hedefleniyor.
Amaç, tekrarlama oranını en aza indirmek. Tamamı çıkarılmaz, çünkü o zaman iki omur birbirine sürtmeye başlar ve düzen bozukluğu oluşur. Ameliyattan sonra ikinci yılın sonunda,
en fazla yüzde 10 tekrarlama oranı olduğu hastalara ameliyat öncesi anlatılıyor.
Başarı oranı doğru tanı ve doğru ameliyat ile yüzde 95´tir. Yüzde 5 oranında cerrahi komplikasyon riski vardır. Yüzde 1´den az ihtimalle; sinirlerin zarar görmesi,enfeksiyon, anesteziye bağlı komplikasyonlar oluşabiliyor.
BEL FITIĞI ÖNLENEBİLİR Mİ?
Bel fıtığının en önemli nedeni, disk içi basıncın kontrolsüz bir şekilde yükselmesidir. Genellikle disk içi basınç yatarken 25, yürürken 100, otururken yaklaşık 150 kat fazla oluyor. Eğer oturup sağa sola eğilirseniz rakam 250 - 300´lere çıkıyor. Sürekli oturan ve masa başı çalışan grupta bel fıtığı görülme oranı yüksek oluyor. Aynı zamanda yanlış kaldırma,çekme, itme hareketlerini kontrolsüz yapanlarda, uzun süre araba kullananlarda bel fıtığı oluşma riski yüksektir. Son zamanlarda genetik yapıdan dolayı omurga ve diskin yapısal özelliklerinin de fıtık oluşmasında etkin olduğu yönünde fikirler var. Günlük aktivite içinde vücut kaslarını germeye yönelik egzersizleri önerilir.
Bu egzersizlerin mutlaka spor salonunda yapılmasına da gerek yok.
Bu egzersizlerin mutlaka spor salonunda yapılmasına da gerek yok.
Bel Sağlığını Koruma
-Masa başında uzun süreli oturmamalısınız. 2 saatte bir ara vererek, ayağa kalkıp elleri bele yerleştirip, 5-6 kez beli mümkün olduğunca geriye doğru esnetmelisiniz.
-Mutlaka bel boşluğunu destekleyen bel yastığı kullanmalısınız.
-Masa yüksekliği göğüs kafesinin bittiği mide hizasında olmalıdır.
-Kullandığınız bilgisayar tam karşınızda ve göz hizasında olmalıdır.
-Ağır kaldırmaktan (5-10 kg dan fazla) kaçının veya mutlaka yardım isteyin.
-Öne yarı eğili pozisyonda kalmamaya özen gösterin, bu pozisyonda bir obje kaldırmayın.
-Taşıyacağınız objeleri, gövdenize mümkün olduğunca yakın tutarak destek alın.
-Dönerken gövdenizle değil, ayaklarınızı kullanarak, tüm vücut olarak dönün.Hele elinizde ağırlık varsa buna daha da özen gösterin.
-Eğer yukarıdaki yanlış hareketlerde bulunursanız, mutlaka sonrasında belinizi en az 10 kez geriye doğru esnetin.
-Ağır bir objeyi yerden kaldıracaksanız öncesinde mutlaka belinizi 5-6 kez geriye doğru esnetin daha sonra kaldıracağınız objeye iyice yaklaşıp bacaklarınızı açıp, belinizi eğmeden dizlerinizle çömelip, objeyi vücudumuza yakın tutarak kavrayıp, dizleriniz ve kollarınızdan kuvvet alarak kaldırın. İndirirken de dizlerinizle çömelerek eğilin.
-Yorucu işlerden veya sportif faaliyetlerden sonra, Sıcak duş veya banyo sonrasında kendinizi salarak oturmayın, düzgün olmayan bir pozisyonda uyuya kalmayın, uyandığınızda beliniz veya boynunuz tutulmuş olabilir.
-Uzun seyahatlar sırasında bel yastığı kullanın.2 Saate bir mola verip yada ayağa kalkarak belinizi arkaya doğru 5-6 kez esnetin,yürüyün.
-Eğer sık tekrarlayan veya kronik bel ağrısına sahipseniz ve bu tedavi yönteminin kriterlerine uyuyorsanız,bu yöntemle %100 tedavi olmanız mümkündür.Daha sonrasında yukarıdaki önerilerle bel sağlığınızı koruyabilirsiniz.
GEÇMİŞ OLSUN wink ifade simgesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder