1 Ekim 2015 Perşembe

BEL FITIĞINDA DOĞRU TEŞHİS TEDAVİ ŞEKLİNİ BELİRLİYOR !!!

Merhaba sevgili okurlar,

Bel ağrısı insanın varoluşundan beri karşılaştığı bir sorundur.Binlerce yıl önceden günümüze kadar gelen tarihi kaynaklardan öğrendiğimize göre bu hastalık insanlık tarihi kadar eski.
Yakın zamanda yapılan araştırmalar insanların %80-85 inin hayatlarının bir döneminde bel ağrısı şikayeti ile karşılaştıklarını ve en çok 30-40 yaşlarında olan bireylerin bu rahatsızlığı çektiklerini göstermektedir.
Halk arasında lumbago,disk kayması,bel kayması,siyatik ve siyatalji gibi terimlerin hemen hemen hepsi beli ağrıyan kişilere yakıştırılan hastalıklardır.Bunun sebebi de,insanlık kadar eski olan bu hastalığın her branştan doktor ve alternatif tıp tedavisi uygulayan kişilerin bu hastaları tedavi etmesinden kaynaklanmaktadır.
Son yıllarda Manyetik rezonans ve Bilgisayarlı Tomografiyle bel fıtığının teşhis ve tedavisi artık daha iyi yapılmaktadır.Bel fıtığını anlamak için öncelikle omurgamızın yapısını bilmemiz gerekir.
Omurgamız 7 adet boyunda,12 adet göğüs bölgesinde,5 adet belde,5 adet kuyruksokumu,3-4 adet de leğen bölgesinde olmak üzere 32-33 omurun üst üste dizilmesiyle oluşmuştur.
Her omurun arasında disk denilen şok absorbe etme görevini yapan yastıkçıklar vardır.Ortasında nükleus pulposus adı verilen yumuşak jelatinöz çekirdek kısmı,etrafında ise annulus fibrosus adı verilen ,kuvvetin karşılanması görevini yerine getiren güçlü kısım bulunmaktadır.
Travma ya da yaşlılık nedeniyle disklerde bazı biyokimyasal değişimler oluşur.Diskin yapısındaki bozulma nedeniyle disk suyunu ve elastikiyetini kaybeder.Bir zorlanma ya da yanlış bir hareket sonucu omurilik kanalı içine doğru bir kabarıklık oluşturur.
Disk yaralanmalarının 4 fazı vardır:
1- Bulging(taşmış-dejenere) : Komşu disk kenarlarını aşan hafif kube görüntülü disktir.
2- Prolapse disk : Annulus fibrosisteki bozulma nedeniyle diskin kısmi olarak dışarı fıtıklaşmasıdır.
3- Extrüde (patlamış disk) : Annulus fibrosistaki bozulan kısımdan diskin dışarı tam olarak fıtıklaşma yapmasıdır.
4- Sekestre disk : Annulus fibrosisteki bozulan kısımdan nükleus pulposusun tamamen dışarı akmasıdır.
Belirtiler :
1- Bel ve bacak ağrısı : Çok uzun süre herhangibir pozisyonda kalmak ağrıyı artırır.Sık pozisyon değiştirmek gerekir.Öksürmek,hapşırmak veya ıkınmak ağrı şiddetini artırır.Diz ve kalçayı gövdye doğru çekmek ağrıyı azaltır.Ağrı nedensiz olarak kendiliğinden de ortaya çıkabilir.Ağrı eşiği düştüğü için normalde ağrısız olan uyarı ağrı yaratabilir.
2- Uyluk ve bacakta sinirlerin uyardığı tüm bölgelerde hissi ve reflexif değişiklikler ve hareket kayıpları görülebilir.
3- Nörojenik klodikasyon(Sinirsel spazm –kasılma) : Yürüme ile tek veya iki taraflı kalça,uyluk ya da bacakta ağrı,karıncalanma,uyuşmanın artması bazen kuvvet kaybı,oturma,çömelme ya da yatma ile belirtilerin hafiflemesidir.Sıklıkla bel omurlarında stenoz (darlık) olan kişilerde görülür.
4- Alt üriner sistem belirtileri :Mesane bölgesi duyusunda azalma en erken bulgudur.Üç şekilde görülür.
- Mesaneyi tam boşaltamama ve mesanede gerginlik
- Gündüz ve gece sık idrara çıkma
- Zayıf şekilde idrarını yapma,duraksama ya da idrar sonrası damlama
5- Kauda ekuina sendromu : Bu sendrom bel kemiği kanalının alt kısmındaki sinirlerin sıkışmasından kaynaklanan ciddi bir sağlık sorunudur.Kuvvet kaybı,aşil veya diz reflexinin her iki bacakta kaybı,cinsel işlev bozukluğu görülebilir.
Teşhis:
Bel ve bacak ağrısı ile seyreden hastalıklar çok çeşitlidir. Yani bel ve bacak ağrısı bulunan her hastaya "Mutlaka bel fıtığıdır" peşin hükmü ile yaklaşmak doğru değildir. Bel fıtığını taklit eden pek çok hastalık vardır. Basit bir spor yaralanmasından romatizmaya, enfeksiyon hastalıklarından kansere ve bel kaymasına kadar birçok hastalık bel ve/veya bacak ağrısıyla seyredebilir. Bu sebeple önce teşhisin ne olduğu net olarak ortaya konmalıdır. Çünkü tedavide başarıya giden yol her şeyden önce doğru teşhisten geçer. Bunun için de ilgili uzman hekime müracaat etmek gerekir. Hekim hastanın şikâyetlerini dinleyecek, muayenesini yapacak ve hastalığıyla ilgili tüm tetkik ve tahlilleri isteyecektir.
Bel ağrısının araştırılmasında düz röntgen filmlerinin önemi günümüzde azalmıştır. Hastanın radyasyona maruz kalmasına yol açan bu teknik ancak belirli durumlarda tercih edilmektedir. Belden iğne yapılıp içeriye kontrast madde verildikten sonra film çekilmesi tekniği (myelografi) de giderek daha az kullanılmaktadır. Çünkü günümüzde görüntüleme teknikleri çok ilerlemiş ve artık hastanın belinden iğne yapılmasına gerek kalmayacak seviyeye gelmiştir. Aslında noniyonik kontrast maddelerin kullanım alanına girmesi iğne tekniğinin yan etkilerini hayli azaltmıştır. Fakat buna rağmen bizzat iğne tekniğinin kendi yan etkileri olabildiğinden dolayı myelografiden mümkün mertebe uzak durmakta yarar vardır. Bunun yerine güçlü manyetik rezonans cihazları tercih edilmelidir.
Bel fıtığının teşhis ve ayırıcı teşhisinde EMG dediğimiz tetkik yöntemi de yararlıdır. Çünkü bu yöntem ile hastada bulunan bozuklukların sinir dokusuna mı, yoksa kas dokusuna mı ait olduğu ortaya konabilmekte, diğer hastalıkların bel fıtığından ayırımı yapılabilmektedir. Bası altında kalan sinirlerde hasar olup olmadığı, varsa hasarın derecesi hakkında da fikir vermektedir. Bazı durumlarda bu teknik, cerrahın ameliyat kararını bile etkileyebilmektedir.
Bel ve/veya bacak ağrısı bulunan bir hastada bazen bilgisayarlı tomografi, genellikle de manyetik rezonans gibi ileri tetkik yöntemlerine başvurulur.
Manyetik rezonans görüntüleme metodu teşhiste ve ayırıcı teşhiste büyük kolaylıklar sağlar. Ayrıca hastanın x-ışını almaması ve çeşitli planlardaki üstün görüntüleme yeteneği; omurilik, sinirler ve diğer yumuşak dokuları net bir şekilde görüntüleyebilmesi manyetik rezonansı giderek daha da öne çıkarmaktadır.
Ancak kemik dokusuyla ilgili patolojilerde bilgisayarlı tomografinin daha iyi görüntü sağladığı göz önüne alınarak bazı durumlarda her iki teşhis metodu beraberce kullanılabilir.
Manyetik rezonansın bu kadar yararlı bir yöntem olmasına karşılık elde edilen görüntülerin değerlendirilmesi büyük bir tecrübe ister. Yanlış yorumlar, yanlış tedavi şekillerine yol açar. Sıklıkla rastladığımız hafif disk bombeleşmesi bel fıtığı olarak yorumlanırsa, tedavinin şekli tamamen değişik bir yöne doğru gidebilecektir.
Özellikle ameliyat sonrası dönemde gerçekleştirilen çekimlerden elde edilen görüntülerin yorumlanması tecrübe gerektirir. Muayene bulguları ile tetkiklerden elde edilen neticeler beraberce kılı kırk yararcasına hassas bir tarzda değerlendirilecek ve net bir teşhise vardıktan sonra tedaviye geçilecektir. Manyetik rezonans tetkikinde bel fıtığı görüldü diye ameliyat kararı vermek bazen yanıltıcı olabilir. Elde edilen görüntüler mutlaka klinik bulgularla desteklenmeli, aralarında uyum aranmalıdır. Uyum yoksa bu durum izah edilmelidir.
Bazen bel fıtığı ile hayati önem arz eden diğer birtakım hastalıkların ayırıcı teşhisini yapabilmek için kemik sintigrafisi gerekebilir.
GEÇMİŞ OLSUN wink ifade simgesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder