21 Ekim 2015 Çarşamba

GİZLİ BİR DÜŞMAN : ANEMİ


Merhaba sevgili okurlar;

            Kanımızda kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) bulunur. Bu kan hücrelerinin yapısında oksijenin taşınmasını ve bu hücrelerin kırmızı olmasını sağlayan hemoglobin bulunur. Nefes alırken akciğerdeki oksijen, bu hemoglobinin yapısına bağlanarak taşınır. Bu hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında olması sonucu kansızlık (anemi) ortaya çıkar. Bu olması gereken minimum değerler erkekte 13 g/dl, kadında ise 12 g/dl dir. Bunlar dünya sağlık örgütünün belirlediği değerlerdir. 6 yaşa kadarki çocuklarda 11 g/dl, 6-15 yaş arasında ise 12 g/dl’nin altında olması kansızlığın göstergesidir.

Dünyada kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde yaklaşık yüzde 20′ dir. Bu kansızlıklar arasında en çok görülen demir eksikliği anemisidir. Anemi hastalarının yaklaşık yüzde 90′ında görülür.
Kan Kaybı Anemisi :
Hızlı kan kaybından sonra vücut plazmanın sıvı kısmını,1-3 gün içinde yerine koyar.Ama bu alyuvar yoğunluğunun düşmesine neden olur.Eğer ikinci bir kanama olmazsa,alyuvar yoğunluğu 3-6 hafta sonra normale döner.
Kronik kan kaybında kişi hemoglobin oluşumu için yeterli demiri sıklıkla kaybedilen hızla bağırsaklardan ememez.Bu nedenle alyuvarların içinde az miktarda hemoglobin üreterek mikrositik hipokromik anemi ortaya çıkar.
Aplastik Anemi :
Kemik iliği aplazisi,işlevsel kemik iliğinin yokluğu anlamındadır.Kemik iliğinin tamamen yıkımına yol açacak şiddetli nükleer bombardımanlarda  gama ışını radyasyonuna maruz kalan kişide birkaç hafta içinde öldürücü anemi oluşur.Yine aşırı X ışını uygulanması,bazı endüstriyel kimyasal maddeler ve hatta ilaçlar kişiyi duyarlı hale getirerek benzer etkiye neden olabilir.
Megaloblastik Anemi :
B12 vitamini,folik asit ve mide mukozasındaki intrensek faktörlerden herhangibirinin azalması ,  kemik iliğinde eritroblast üretimini yavaşlatabilecektir.Sonuçta ; tuhaf şekilli geniş alyuvarlar gelişir be megaloblast olarak isimlendirilir.Yani; pernisiyöz anemide olduğu gibi mide mukozasının atrofisi tam gastrektomi sonucu midenin tamamen yokluğu megaloblastik anemiye neden olur.Ayrıca B12 vitamini ve diğer B vitamini bileşiklerinin emiliminin azaldığı intestinal şuprulu hastalarda sıklıkla bu durum gelişir.Eritroblastlar, normal sayıda alyuvar oluşturmak için yeterli hızda bölünemedikleri için normalden daha büyük,garip şekilli ve dayanıksız zarlı hücreler oluşur.Bu hücreler kolaylıkla parçalanır,bireyin yeterli sayıda alyuvarlara şiddetle gereksinim duymasına yol açar.

Hemolitik anemi :
Çoğu, kalıtsal edinilen çeşitli alyuvar anormallikleri,hücreleri dayanıksız hale getirerek özellikle dalaktaki kapillerden geçerken kolaylıkla parçalanmalarına yol açar.Bazı hemolitik hastalarda alyuvarlar normal sayıda ya da normalden daha fazla üretilse bile dayanıksız alyuvarın yaşam süresi o denli kısadır.
Herediter sferositozis’te alyuvarlar çok küçüktür ve küreseldir.Bu hücreler sıkışma kuvvetine dayanamaz çünkü küresel yapıları buna müsaade etmez.Dalaktan geçerken hafif bir sıkışma ile bile parçalanırlar.
Batı Afrika ve Amerikalı siyah ırkta yüzde 0.3 ile 0.1 oranında bulunan orak hücreli anemide,hücreler hemoglobin molekülünün anormal beta zincirleri nedeniyle oluşan hemoglobin S adlı anormal tipte hemoglobin içerirler.Bu hemoglobin düşük yoğunlukta oksijenle karşılaştığında,alyuvar içinde uzun kristaller halinde çöker.Bu kristaller hücreyi uzatarak bikonkav disk yerine orak görünümü verirler.Hemoglobin çöküntüleri aynı zamanda hücre zarını da zedeler,bu nedenle hücreler son derece dayanıksız olmaya başlar.Bu tarz hastalar sıklıkla ‘’orak hücre hastalığı kriz’’ i olarak adlanlandırılan kısır bir döngüye girerler.Sonuçsa ölümdür.
Siz siz olun gizli düşmanınızı tanıyın ve önleminizi alın.Sağlıklı ve sağlıkla kalın :)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder