Merhaba sevgili okurlar,
Eskrim, kılıçla yapılan bir spordur
ve temelini kılıçla dövüş sanatı oluşturur. Eskrimin bir spor dalı olarak
gelişmesi, ortaçağda kılıçla yapılan düellolarla yakından ilişkilidir.
Eskrim üç tür silahla yapılır: Flöre, epe ve kılıç (sabr). Bu üç eskrim
biçiminin sayı sistemleri aynıdır, ama karşılaşmalarda farklı yönleri vardır.
Eskrim özel giysiler içinde yapılır. Tel kafesten bir maske, koruyucu bir
yelek, sağlam keten ya da branda bezinden bir ceket ve yumuşak eldivenler
giyilir. Bu giysiler eskrimciyi yaralanmalardan korur. Eskrim karşılaşmaları,
genişliği 1.5 metre ve uzunluğu 14 metre olan bir pistte yapılır.
Flöre olarak adlandırılan silah, 1,1 metre
uzunluğunda, ucunda küçük bir düğme ve çan biçiminde bir koruyucusu bulunan
ince bir silahtır. En çok 500 gram ağırlığında olabilir. Eskrimi öğrenmede de
flöre kullanılabilir. Flöre silahının ucundaki yaylı noktanın rakibin gövdesine
bastırılmasıyla sayı kazanılır. Her iki oyuncu da aynı anda bu vuruşu yaparsa,
sayıyı atak üstünlüğü olan kazanır. Vuruşlar yalnızca gövdeye yapılır, kol ve
bacaklara ya da başa değen vuruşlar kural dışı sayılır. Karşılaşmalarda eskrimci
kısa, hızlı adımlarla ileri-geri hareket eder. Hücum durumundaysa kol, gövde ve
bacaklarının hamle denen açılımıyla rakibini dürter. Savunmada ise rakibin
hücumunu savuşturarak vuruş hakkı kazanmaya çalışır. Doğrudan yapılan hamleler
rakibi tarafından kolayca savuşturulacağı için, eskrimcinin aldatıcı
hareketlerle rakibini şaşırtacak hareketler yapması gerekir.
Epe, flöreden daha keskin ve ağır bir
silahtır. Epede dürtüşler yalnızca silahın ucuyla yapılır ve giyside iz
bırakmaz. Karşılaşma genel düello kurallarıyla yapılır ve özel sınırlamalar
yoktur. Rakibin herhangi bir yerine yapılan dürtüş puan olarak değer kazanır.
Aynı anda yapılan vuruşlar iki tarafa da sayı kazandırır.
Kılıç, hem dürtme, hem de kesme silahı olarak
kullanılır. Düz ve yassı olan kılıcın yarı yuvarlak bir koruyucusu vardır.
Rakibin belden yukarısına kılıcın ucuyla ya da kenarlarıyla yapılan vuruşlar
sayı kazandırır.
Eskrim karşılaşmaları, Uluslararası Eskrim
Federasyonu'nun (FIE) yönetiminde
yapılır. Eskrim, 1896'dan bu yana Olimpiyat Oyunları'nda da yer alan spor
dallarından biridir. Türkiye'de eskrimin gelişmesi 1903'te askeri okullarda ders
olarak okutulmasıyla başlamıştır. 1923'te Türkiye
Eskrim Federasyonu kurulmuştur. Türk eskrimciler
özellikle Balkan Şampiyonaları'nda dereceler elde etmişlerdir.
Tekerlekli Sandalye Eskrim ise , Sir Ludwig Guttman
tarafından the Stoke Mandeville Hastanesi’nde geliştirilmiştir. Ve ilk defa
1960 Paralimpik Oyunları’nda Roma’da sunulmuştur. İzleyici tarafından Tekerlekli
Sandalye Eskrim sporunun en dikkat çekici tarafı sporcuların yere bağlanmış
tekerlekli sandalyeler üzerinde yarışmalardır. Her şekilde bu sandalyeler sporculara sadece bedenlerinin
üstünü hareket ettirme serbestisini sağlar ve oyun, engelsizler Eskrim
yarışlarındaki kadar hızlıdır. Ampüte, spinal yaralanma veya serebral
palsili kadın ve erkekler Foil, Epee (kadın ve
erkekler) ve Sabre (erkekler) yarışlarında yarışmaya uygundur.
Tekerlekli
Sandalye Eskrim’de sporcular arasında sabitlenmiş mesafe vardır. Foil ve sabre yarışlarında hedef,
engelsiz yarışlarıyla tamamen aynıdır. Epee yarışlarında bel üstündeki her yer
hedeftir, bel altında giyilen bir koruyucu ise temasın iptaline yardım eder.
Ayaklar ayaklıkta, sporcu ise oturarak kalmalıdır. Sandalye, central bar’a 110 derecelik bir
açıyla sabitlek durumundadır.
Ana amaç
engelsiz yarışlarıyla aynıdır. Foil ve Epee’de kadın ve erkekler için bireysel
ve takım yarışları dahil edilmiştir. Sabre yarışları sadece erkeklerle kısıtlanmıştır.
Klasifikasyon
Sporcunun,
kalıcı bir engellilik dolayısıyla ayakta eskrim yapamıyor olması tekerlekli
sandalye eskrimine elverişli olması demektir.
Klas 1A
Oturma
dengesi olmayan, oyun oynadığı kolunda engeli olan ,yerçekimine karşı etkili
dirsek hareketi olmayan ve silahın bandajla sabitlenmesini gerekli kılan
el hareketi olmayan sporculardır.
Klas 1B
Oturma
dengesi olmayan ve eskrimli eli etkilenmiş olan , fonksiyonel dirsek hareketi
olan fakat parmaklarda fonksiyonel bükülme olmayan sporculardır. Silah bir bandajla
sabitlenmelidir. Tamamlanmış tetraplejik C7/C8 derecesi veya daha yüksek tamamlanmamış
lezyon ile mukayese edilebilir.
Klas 2
Oturma
dengesi olan ve eskrimli kolu normal olan , paraplejik tip D1-D9 (Fonksiyonel
testleri 1 ve 2- toplamda 4 puandan fazla olmayan) veya eskrimli kolu minimumda
etkilenmiş olan tamamlanmamış tetraplejik ve iyi oturma dengesi olan sporculardır.
Klas 3
İyi oturma
dengesi olan , bacak desteği olmayan ve normal eskrimli kolu olan sporculardır.Diz
üstü çift ampütasyon veya D10 üzeri tamamlanmamış lezyon veya bunun gibi
engellilikler bu sınıfa dahil edilebilir ancak bacaklar oturma dengesini
tutmaya yardım eder şekilde olmalıdır.
Klas 4
Alt bacak
desteğiyle iyi bir oturma balansı olan ve normal eskrimli kolu olan sporculardır.
Serebral
lezyon veya şüphe durumunda bile sporcuyu eskrim esnasında izleyerek değerlendirmeyi bitirmek gereklidir.
Görüldüğü
üzere spor engel tanımamaktadır.Tüm sporsever engelli arkadaşlarımıza
önerebileceğim bir spor olan eskrim,çok yaygın olmasa da Kocaeli ilinde de
oynanmaktadır.
Sağlıklı ve
sağlıkla kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder